Kiralık Konut Piyasasında Ekonomik Dalgalanma: Ev Sahipleri ve Kiracılar Ne Beklemeli?

Türkiye’de kiralık konut piyasası, ekonomik dalgalanmalardan doğrudan etkilenen sektörlerin başında geliyor. Son yıllarda yükselen enflasyon, artan faiz oranları ve döviz kurlarındaki hareketlilik, kira piyasasında hem ev sahipleri hem de kiracıların kararlarını önemli ölçüde etkiliyor. Uzmanlar, 2025 yılında piyasada yeni bir denge arayışının öne çıkacağını belirtiyor.

Enflasyonun çift hanelerde seyretmesi, ev sahiplerinin kira artışlarında daha yüksek oranlar talep etmesine neden oluyor. TÜİK verilerine göre 2024 yılında ortalama kira artışı yüzde 40 civarında gerçekleşti. Bu artış, kiracıların aylık giderlerini ciddi biçimde artırırken, ev sahipleri için de gelirlerinde reel değer kaybını önleme çabası olarak görülüyor. Ancak artan kiralar, özellikle genç ve orta gelir grubundaki kiracılar için sürdürülemez hale geliyor. Kira ödemelerini karşılamakta zorlanan birçok aile, daha küçük veya şehir dışındaki konutlara yöneliyor. Bu durum, özellikle büyük şehirlerde iç göç hareketlerini hızlandırıyor ve piyasanın daralmasına yol açıyor. Faiz oranlarındaki yükseliş ise konut kredi kullanımını sınırlıyor. Ev almak isteyen vatandaşların krediye erişiminin zorlaşması, kiralık konuta olan talebi artırıyor. Bu da kira fiyatlarının yukarı yönlü baskısını destekleyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Ancak uzun vadede yüksek faizler, yeni konut üretimini de olumsuz etkileyerek piyasadaki arzı kısıtlıyor.

Gayrimenkul sektöründen analist Mehmet Yıldız, “Kiralık konut piyasasında dengeler oldukça kırılgan. Hem kiracıların ödeme güçlüğü hem de ev sahiplerinin gelir beklentileri arasındaki makas giderek açılıyor. Önümüzdeki dönemde piyasanın yeniden şekillenmesi için hem ekonomik hem de yapısal önlemler alınması şart” diye konuşuyor. Öte yandan, teknolojik gelişmeler ve dijital platformların yaygınlaşması, kiralık ev arayışını kolaylaştırıyor. Online ilan siteleri ve mobil uygulamalar sayesinde hem kiracılar hem de ev sahipleri daha hızlı ve şeffaf şekilde işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Ancak bu durumun kira fiyatlarının şeffaflığına etkisi henüz net değil. Kamu politikaları açısından bakıldığında, konut sektöründe arzı artırmaya yönelik teşvikler ve kira artışlarının düzenlenmesi gibi adımlar tartışılıyor. Hükûmet yetkilileri, yeni sosyal konut projeleri ve uygun fiyatlı kiralık konutların artırılması için çalışmalar yürütüyor. Sonuç olarak, Türkiye’de kiralık konut piyasası 2025 yılında hem ekonomik hem sosyal dinamiklerin etkisiyle önemli bir dönüşüm yaşayacak. Ev sahipleri ve kiracılar için yeni stratejiler geliştirmek ve piyasa koşullarına uyum sağlamak kaçınılmaz görünüyor.